-
1 стоить
1) değmekдёшево сто́ить — ucuz olmak
до́рого сто́ить — pahalı olmak
э́та кни́га сто́ит рубль — bu kitap bir ruble eder; bu kitabın değeri / fiyatı bir ruble
э́то тебе́ до́рого бу́дет сто́ить — bu sana pahalıya mal olur
2) etmek; değmekэ́то не сто́ит да́же трёх рубле́й — üç ruble bile etmez
чего́ сто́ят его́ обеща́ния! — vaitleri kaç para eder ki!
он оди́н пятеры́х сто́ит — beş kişiye bedeldir o
3) mal olmakэ́то сто́ило ему́ жи́зни — bu onun canına / hayatına mal oldu
ему́ ничего́ не сто́ит взять э́ту высоту́ — спорт. bu yüksekliği aşmak onun için işten bile değil
4) безл. değmek; gelmekэ́ту кни́гу сто́ит прочита́ть — bu kitap okunmaya değer
э́тот вопро́с сто́ит обсуди́ть за́ново — bu sorun yeniden tartışılmaya değer
туда́ не сто́ит е́хать — orası gitmeye değmez
он хоро́ший па́рень, но балова́ть его́ не сто́ит — iyi çocuktur, ama yüz vermeye gelmez
сто́ит ли? — değer mi?
5) безл....ır...maz,...dı mıсто́ило нам то́лько уйти́, как... — biz gider gitmez...
См. также в других словарях:
canına değmek — 1) çok hoşlanmak Bu limonata canıma değdi. 2) ruhu şad olmak Babanın canına değsin … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük